goz-kurulugu
Kadın Hastalıkları

Göz Kuruluğu

Günümüz trend hastalıklarından birisi olarak dikkatleri çeken göz kuruluğu, zaman içerisinde hastalarımızın ciddi anlamda bizlere şikâyet ile geldikleri rahatsızlıklardan birisi olarak dikkatleri çekiyor. Göz kuruluğu, bir hastalıktır ve birçok farklı nedene bağlı olarak ön plana çıkabilir. Vücudun yeteri kadar gözyaşı üretememesi nedeni ile ortaya çıkan bir hastalıktır.
Vücudun gözyaşı üretememesi de ciddi anlamda problem arz eder. Bu neden dolayısı ile erken tanısı ve tedavisi en önemli seçenekler arasında yer alır.

Göz Kuruluğu Nedir?

Göz Kuruluğu, insan vücudundaki gözyaşı bileşimini oluşturan yapıların bozulması ve bununla birlikte vücudumuzun yeteri kadar gözyaşı üretememesi durumudur.
Gözyaşı yetersizliği sonrasında gözde nemlenme dahi söz konusu olmaz. Bu durum, ilerleyen süreçte hastalarımızın başına ciddi anlamda sıkıntılar getirecektir. Göz kuruluğu nedenleri içerisinde ise birçok farklı neden sayılabilir. Bu nedenler üzerinde de duracağız. Göz kuruluğu hastalığında gözyaşı üretimi sağlansa dahi bu gözyaşlarının kalitesi de son derece düşük olacaktır. Aynı zamanda kişilerin ciddi anlamda rahatsızlık hissetmesi anlamına da gelir.

Göz Kuruluğu Nasıl Meydana Gelir?

Göz kuruluğu, yukarıda da bahsettiğimiz üzere vücudun gözyaşı üretme bileşimini oluşturan yapısal bütünlüğünün bozulması sonrasında meydana gelir. Vücut, ihtiyaç duyulan kalitede ve miktarda gözyaşı üretemez. Dolayısı ile çeşitli sıkıntılar bu noktada kendisini gösterir.
Gözyaşı dengesi, birçok farklı nedene bağlı olarak bozulabilir. İlerleyen yaşlarda da bu sistemin bozulduğu bilimsel araştırmalarca kanıtlanmıştır.

Göz Kuruluğunun Nedenleri

Hastalık, zaman içerisinde vücut yapısında meydana gelen değişimlerden meydana gelebileceği gibi çevresel faktörler nedeni ile de ciddi anlamda ön plana çıkabilir. Tam da bu noktada hastalığın belirtilerini de analiz etmemiz, çözüm üretmek açısından önemlidir. Göz kuruluğunun bazı nedenleri aşağıdaki gibidir;
Gözyaşı karışım dengesinin bozulmuş olması
Göz kapaklarında meydana gelmiş olan sorunlar
Çeşitli nedenlere bağlı olarak kullanılan ilaçların gözyaşı karışım dengesini bozması
Gözlerin sürekli aşırı rüzgâra maruz kalması
Aşırı yüksek rakımlarda yaşantı
Havanın yüksek seviyede kuruluk oranına sahip olduğu bölgelerde ikamet
Odaklanma gerektiren mesleklere sahip olunması
Göz tansiyonu
İlerleyen yaş
Uzun süre boyunca göz kırpılmaması alışkanlığı
Nedenler içerisinde net olarak karşımıza çıkar. Bilgisayar başında çalışmak, şoförlük ya da okumak gibi meslekler, odaklanma gerektiren meslek sınıflarından bazılarıdır.

Göz Kuruluğu Belirtileri Nelerdir?

Göz kuruluğu hastalığı, zaman içerisinde hastalarımıza ciddi anlamda rahatsızlık verecek bazı komplikasyonları ortaya çıkarabilir. Dolayısı ile erken teşhisi, doğru tedavi süreci yönetimi açısından fazlası ile önemsediğimiz konular arasında yer alır. Bu noktada belirtilerden bazıları aşağıdaki gibi listelenebilir;
Göz kısmında batma, kaşında ve yanma hissi
Gece uyurken ya da gün içerisinde göz içi ya da çevresinde çapak oluşumları
Rüzgâr ya da duman gibi oluşumların göze temasında rahatsızlığın yükselmesi
Kitap ya da gazete okurken kısa süre içerisinde gözlerdeki yorgunluk hissi
Herhangi bir ışığa yüksek seviye duyarlılık
Lens kullanan hastalarımızda lens takma esnasında zorlanma
Gözlerin çok uzun bir süre boyunca sulanması
Odaklanmalar sonrasında bulanık görme
belirtilerden bazıları olarak dikkatleri çekiyor. Bu belirtiler baş gösterdiği zaman en kısa süre dilimi içerisinde göz hastalıkları uzmanından destek almak önemlidir.

Göz Kuruluğu Türleri Nelerdir?

Bilimsel olarak incelediğimizde göz kuruluğu hastalığını iki ayrı başlık altında incelemekteyiz. Bu başlıklar sürekli gözyaşı ve tepki gözyaşı olarak dikkatleri çekiyor.
SÜREKLİ GÖZYAŞI: Göz yüzeyinin sürekli olarak nemli kalmasını sağlayan ve az miktarlarda gereksinim olduğunda vücudumuzun ürettiği gözyaşı türüdür.
TEPKİ GÖZYAŞI: Çevresel faktörler nedeni ile gözümüzden yaş gelmesi durumudur. Göze toz kaçması, alerjik tepkimeler, ağlama ya da bu gibi diğer nedenler bu anlamda kendisini gösterir.
Hangi Önemli Belirtiden Sonra Doktora Başvurulmalı?
Göz kuruluğu hastalığında yukarıda da görebileceğiniz üzere birçok farklı belirti insanlar üstünde kendisini gösterir. Bu belirtileri yakından takip etmek ve kendinizde gözlemlenmesi durumunda önlem almak çok çok önemlidir.
Yukarıdaki belirtilerden en önemlisi ise fiziki belirtilerdir. Yani gözlerinizde kaşınma, yanma, çapaklanma ya da aşırı yorgunluk durumuna bağlı ağrı semptomları söz konusu ise en kısa süre içerisinde doktor desteği almanız önemlidir.

Göz Kuruluğu Hangi Yaş Gruplarında Daha Sık Görülür?

Göz kuruluğu hastalığı, gözyaşı üretim dengesi ile doğrudan alakalı olarak meydana gelen bir hastalıktır. Vücudumuz, yaşımız ilerledikçe gözyaşı üretimini daha az yapmaya başlar. Bu hastalık, özellikle 50 yaş üzeri hastalarda kendisini çok daha fazla gösterir.
Göz Kuruluğu Ne Gibi Hastalıklara Yol Açar?
Göz kuruluğu, tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. İlerleyen safhalarda önlem alınmaz ise insan hayatını ciddi anlamda olumsuz bir şekilde etkileyebilir. Tedavi edilmediği takdirde kişi, gözlerini açamaz hale gelir ve göz kapakları göz yüzeyine yapışmış bir hal alır. Bu yapışmalar sonrasında gözünüzün her hareketi, acı çekmenize neden olur.
Daha ilerleyen safhalarda tedavi edilmez ise ortaya çıkacak yeni damar oluşumları, göz korneasını kapatır ve görme bozuklukları ve hatta görme yetisinin kaybı (körlük) durumuna kadar giden durumlara yol açabilir.

Bilgisayar Başında ya da Herhangi Bir Ekran Karşısında Uzun Süre Kalmak Göz Sağlığını Nasıl Etkiler?

Gözlerimiz, bilinenin aksine dayanıklılıktan ziyade çok daha fazla hassas duyu organlarımızdan birisidir. Bilgisayar başında ya da diğer herhangi radyasyon ve ışık odaklı olguların başında sıkça vakit geçirmek, gözlerin yorulmasına ve damarların zayıflamasına kadar sıkıntılar yol açabilir.
Bu sıkıntılar ile birlikte görme bozuklukları da zaman içerisinde meydana gelir. Gözlerimiz, renkleri ayırt etme konusunda maharetlidir. Bilgisayar ya da diğer ekranlar, bu konuda gözlerimizi ciddi anlamda yorar.

Göz Kuruluğunda Başlıca Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Göz kuruluğunu hastalarımızda belirtilere bağlı olarak tespit ettiğimizde ayrıca muayene etmemiz çok önemlidir. Sizlerden hastalığa dair alacağımız tıbbi öyküden yola çıkarak gözyaşı hacmi ölçümü ve gözyaşı kalitesinin ölçümü olmak üzere iki ayrı test uygularız. Bu test sonuçlarına göre doğrudan tedavi yöntemlerimizi belirleriz.
Önceliğimiz, göz kuruluğunu ortaya çıkaran nedenlere bağlı olarak tedavi uygulamaktır. Tabi ki hastalığın doğrudan tedavi edilmesi için bazı tedavi aşamaları şu şekilde;
Gözkapağı iltihaplarını giderebilmek için antibiyotik ilaçlar
Kornea bölgesindeki iltihabı yok etmek için göz damlası
Gözyaşı oluşumunu desteklemek için yapay uygulama olan göz dolguları
Gereksiz gözyaşı üretimini engellemek için silikon tıkaçlar
Özel olarak üretilen lens kullanımı
Gerekli görülmesi durumunda göz içi kremleri
Genellikle uyguladığımız bazı tedavi yöntemlerinden birisi olarak dikkat çekiyor. Bu hastalıkta cerrahi müdahaleye ihtiyaç yoktur. Esas amacımız, gözde bu hastalığa neden olan komplikasyonların tamamını tedavi etmek olacaktır. Tabi ki hastalarımıza günlük yaşantılarında tüketmeleri için alternatif tedavi yöntemleri reçete edebilmekteyiz.

Göz Kuruluğu İlerleyen Süreçte Tekrar Edebilir Mi? Neler Öneriyoruz?

Göz kuruluğu, daha öncede bahsettiğimiz üzere çevresel etkenlere bağlı olarak da kendisini gösterebilir. Bu neden dolayısı ile hastalarımıza tedavi sürecinin sonrasında göz kuruluğunun tekrarlanmasını önlemek için birkaç öneri sunduğumuz gerçek. Bu önerilerden bazılarına değinecek olursak;
Gözleri doğrudan hava akımına maruz bırakan hareketlerden kaçının.
Göz kapağı ve göz çevresi iltihaplanmalarını engellemek için bebe şampuanı ile günlük olarak yıkayın.
Rüzgarlı havalarda ve yüzme esnasında gözlük ile korunun.
Gözlerinizi çok fazla yormamaya çalışın. İşiniz yorucu ise dinlendirme yoluna gidin.
Bilgisayar başında çalışmak zorunda iseniz ekran hizası, göz seviyenizin altında olsun.
Sigara ve alkol kullanımından mümkün mertebe uzak durun.
Uyku düzeninin olmasına dikkat edin.
Günlük olarak en az 2 litre su tüketmeye özen gösterin.
Göz Kuruluğu Yaşanmaması için Tüketilmesi Gereken Besinler Nelerdir?
Göz kuruluğunun önüne geçebilmek için beslenme standartlarımıza da ciddi anlamda dikkat etmeliyiz. Aslında beslenme düzeni, göz kuruluğu alternatif tedavi yöntemlerinden birisi olarak dikkat çeker ve ön planda tutulmalıdır. Tüketmenizi önereceğimiz başlıca gıdalar şu şekilde;
Omega-3 takviyesi sağlayan besinler,
Ceviz
Somon
Ton balığı
Uskumru
Sardalye
Kanola yağı
Soya yağı
Keten tohumu yağı
Özellikle bu liste içerisinde göz önünde bulundurulması gereken seçeneklerin başında geliyor diyebiliriz. Özellikle omega-3 yağ asidi takviyesi, en çok önerdiğimiz besin grupları içerisinde yer alıyor.

Gözyaşının Hayatımızdaki Önemi Nedir?

Gözyaşları, gözlerimizi ciddi anlamda mikroplardan koruyan bir oluşum olarak dikkatleri çeker. Çeşitli çevresel faktörler nedeni ile kirlenen göz yüzeyini tamamen temizleme konusunda önemli bir oluşumdur. Gözyaşı, göz kırpması ile tüm göz geneline yayılır ve buradaki her türlü enfeksiyonel oluşumdan ve kirden gözleri arındırır.
Göz kuruluğu meydana geldiğince göz bölgesinde ciddi anlamda tahribat meydana gelir. Bu tahribatı engellemek ve gözün dayanıklılığının uzun süre korunması için gözyaşları çok çok önemlidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir